DOLAR 32,5889 % 0.32
EURO 34,8302 % 0.22
GRAM ALTIN 2.515,07 % 1,23
ÇEYREK A. 4.112,14 % 1,23
BITCOIN 2.114.911 1.772
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 21°
Google News

TARİH KÖŞESİ… Cami-i Kebir, 9 asırdır ayakta

Son Güncelleme :

21 Aralık 2022 - 8:28

/ 70 views kez okundu.
TARİH KÖŞESİ… Cami-i Kebir, 9 asırdır ayakta

Kayseri’nin en eski camilerinden Cami-i Kebir, 9 asırdır ayakta kalmayı başaran nadir yapılardandır. Danişment Emiri Melik Mehmed Gazi (Melik Muhammed Gazi) tarafından yaptırılan cami, günümüzde de Müslümanlara hizmet etmeyi sürdürüyor. Mimari özellikleri, yardım alınmadan yapılmış olması ve minberiyle ön plana çıkmaktadır.

Kayseri birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, birçok eserin ve yapının bulunduğu önemli turizm zenginliklerine sahip bir şehirdir. Kent merkezinde bulunan ve ‘Ulu Cami’ adıyla da bilinen Cami-i Kebir, 9 asır önce Melik Mehmed Gazi (Melik Muhammed Gazi) tarafından yaptırıldı. Danişment emirlerinin 2’ncisi olan Melik Mehmed Gazi bu caminin kıble istikametinde bulunan türbeye defnedilmiştir. Eski kayıtlarda ‘Sultan İçerişar Cami’ olarak da bilinmektedir. Büyük oranda eski yıkık binaların taş ve sütunlarından yararlanılarak imar ve inşa edilen eser, İslam dünyasında çok yaygın olan klasik bir şekilde yapılmıştır. Cami-i Kebir’in 3 kapısı vardır. 850 yıllık ahşap el oyması olan kapısı şu an Ankara Etnografya Müzesi’nde sergilenmektedir. Cami bugüne kadar birçok deprem ve afete rağmen ayakta kalmayı başarmıştır.

Caminin birden fazla isminin olduğunu anlatan Tarihçi Yazar Halit Erkiletlioğlu, “İçinde bulunduğumuz mabet, Kayseri’nin İslam şehri olmasından sonra 1234 yılında Melik Muhammed Gazi tarafından Baş Şehir ilan edildikten sonra yapılmış olan ilk ve en büyük camidir. O dönemlerde bir şehir İslam şehri olunca muhakkak bir ulu cami (cami kebir) yapılıyordu ve ‘Cuma Camisi’ deniliyordu. Cami-i Kebir’in bir diğer adı da ‘Sultan Camisidir.’ Sultan tarafından yaptırıldığı için. Cami yapılalı aşağı, yukarı 900 sene olmuş. Birçok deprem görmüş ama ayakta kalabilmiş muhteşem bir eserdir. Kayseri’nin en büyük camilerinden bir tanesidir” ifadelerini kullandı.

CAMİNİN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ DIŞARDAN BAĞIŞ ALINMIYOR OLMASIDIR

Sultan tarafından yapılan Cami-i Kebir’in en büyük özelliği, yapılışı sırasında bağış alınmamış olmasıdır. Bu gelenek günümüzde de devam ettirilmektedir. Tarihçi Yazar Erkiletlioğlu, “Caminin minaresi takriben cami yapıldıktan 100 sene sonra yapılmış. Çünkü bir deprem olmuş muhtemelen 1’inci Gıyaseddin Keyhüsrev Selçuklu Sultanı döneminde minare yapılmış. Minarenin üzerinde Selçuklu tarzında kufi yazılarla bir ayet olduğu tahmin edilen bir yazı var. Caminin bir özelliği de şu; yaptıran Sultan buraya hiçbir şekilde dışardan bağış almamıştır. Bu gelenek günümüze kadar gelmiş. Cami kapısında hiçbir zaman mendil açtırılmıyor, yardım toplanmıyor. Caminin ihtiyacı olursa bu ihtiyaç Müslümanlar tarafından muhakkak karşılanıyor ve en iyi şekilde karşılanıyor. Bu caminin böyle bir şansı var. Şu anda caminin en bakımlı zamanı. 2 tane hocasıyla birlikte 4 personeli var” şeklinde konuştu.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.