Kayseri’nin en eski camilerinden Cami-i Kebir, 9 asırdır ayakta kalmayı başaran nadir yapılardandır. 9 asırlık eseri ayakta tutmak maksadıyla kurulan Cam-i Kebir Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği de, tam 29 yıldır caminin her türlü eksiğini gidermeye çalışıyor. 28 yıldır dernek başkanlığı yapan Ömer Faruk Çarşıbaşı, caminin şu anda hiçbir eksiği olmamasının huzurunu yaşadıklarını anlattı.
Kayseri birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve o dönemlerden izler taşıyan önemli turizm zenginliklerine sahip bir şehirdir. Kent merkezinde bulunan ve ‘Ulu Cami’ adıyla da bilinen Cami-i Kebir de, bu yapılardan birisi. 9 asır önce Melik Mehmed Gazi (Melik Muhammed Gazi) tarafından yaptırılan cami, günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış nadide yapılardan birisidir. Büyük oranda eski yıkık binaların taş ve sütunlarından yararlanılarak inşa edilen eser, İslam dünyasında çok yaygın olan klasik bir şekilde yapılmış.
Halen içinde ibadet edilen Cami-i Kebir’i yaşatmak için çalışan Cami-i Kebir Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği, 1994 yılından beri caminin eksikliklerini gidermek ve korumak için faaliyet gösteriyor. Tam 28 yıldır dernek başkanlığı yapan Ömer Faruk Çarşıbaşı, 1135 yılında yapılan camiye gözleri gibi baktıklarını anlattı. Derneğin, o günlerde kanser olan taşlarının değiştirilebilmesi için kurulduğunu anımsatan Çarşıbaşı, “Caminin dışında tecrit yapmak suretiyle caminin etrafını drenaj borularıyla döşeterek, caminin içerisine su girmesini engellemek birinci önceliğimiz oldu” ifadelerini kullandı.
‘BELKİ YÜZYILLARA SARİH OLACAK’
Cami-i Kebir’de var olan eksiklikleri gidermenin huzuru içerisinde olduklarını dile getiren Dernek Başkanı Çarşıbaşı, “Daha sonra caminin içinde çürüyen tahtaları, çok eski olmasına rağmen bozulan halıları değiştirmek ikinci önceliğimiz oldu. Yalıtımlar birinci önceliğimizdi ama o günkü şartlarda en modern şekilde yapmaya çalıştık. O günkü yönetim kurulumuzdan rahmetli Emir Tuğbaş makine mühendisimiz vardı. Diğer inşaat mühendisi olarak Ümit Göksu abimiz vardı yönetim kurulunda. Bir de Ahmet Tuşkanat isminde bir abimizle birlikte biz bu işlemleri, 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde tamamlamayı başardık. Belki yüzyıllara sarih olacak şekilde camimizde şu anda hiçbir eksiğin olmamasının huzuru içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
