DOLAR 32,5038 % 0.08
EURO 34,7826 % -0.12
GRAM ALTIN 2.499,53 % 0,61
ÇEYREK A. 4.086,73 % 0,61
BITCOIN 2.088.234 1.787
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 11°

Son Güncelleme :

04 Kasım 2022 - 14:07

/ 86 views kez okundu.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin Develi’deki ilçe teşkilat binası açılışına katılmak ve bir dizi ziyarette bulunmak üzere Kayseri’ye geldi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin Develi’deki ilçe teşkilat binası açılışına katılmak ve bir dizi ziyaret gerçekleştirmek için Kayseri’ye geldi. Zafer Partisi Kayseri İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla da bir araya gelen Özdağ’ın hedefinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener vardı. Seçim yasası, sığınmacılar ve sansür yasası hakkında konuşan Özdağ, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutmaya çalıştıklarını söyledi.
Ayrıca Özdağ son günlerde başörtü meselesi ile gündeme gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için, “Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’dan sonra en iyi AK Partilidir. Merak ediyorum sadece ne zaman rozet takacak kendisi” ifadelerinde bulundu.

 

 

“SEÇİMLER KENDİ TARİHİNDE YAPILIRSA ERDOĞAN ADAY OLAMAZ”
Zafer Partisi Kayseri İl Teşkilat binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Özdağ; “23 Ekim tarihinde Samsun’da gerçekleştirmiş olduğu bölge toplantısı sonrasında fiilen seçim kampanyası çalışmalarını başlatmıştır. Bu ay içerisinde 17 ilimizde ziyaret ve temaslarda bulunacağız. Seçimlere kadar da bu yoğun çalışma takvimini sürdüreceğiz. Seçimlere kadar derken, seçimlerin ne zaman yapılacağı meselesi de ülkemizde ne yazık ki bir anayasa ihlali meselesine dönmüştür. Normal şartlarda seçimlerin haziranda yapılması gerek. Mevcut anayasaya göre, haziranda yapılacak bu seçimlere Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olarak girmesi mümkün değil. Çünkü anayasaya göre iki kez Cumhurbaşkanlığı yapılabilir. Recep Tayyip Erdoğan iki kez Cumhurbaşkanı oldu. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın, tekrar cumhurbaşkanı aday olabilmesi için seçimlerin hileyle erkene alınması ve buna da muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti’nin destek vermesi gerekiyor. Görüyoruz ki CHP ve İYİ Parti, Erdoğan mağdur olmasın diye erken seçime destek vereceklerini açıkladılar. Erken seçim de bir sene önce falan değil, bir ay önce. Yani erken de değil aslında. Sadece adı erken seçim. Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun bu izahını anlamak mümkün değil. Erdoğan mağdur olmasın diye diyorlar. Anayasa iki kez cumhurbaşkanlığını öngörmüşse, aman adam mağdur olmasın, bir daha aday olabilsin diye anayasaya karşı hile yapmanızı Türk Halkına siz nasıl izah edeceksiniz. Siz nasıl muhalefet partisisiniz ya. Siz çakma muhalefetsiniz… Siz Erdoğan’ın payandasısınız. Efendim biz yapmazsak nasıl olsa Yüksek Seçim Kurulu yapar, Erdoğan’ın adaylığını kabul eder. Bırakın Yüksek Seçim Kurulu anayasayı çiğnesin. Bırakın o ayıp Yüksek Seçim Kurulu’na ait olsun. Buradan bütün Türk Halkına sesleniyorum. Erdoğan anayasayı çiğnemek için hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu ve Akşener’de kendisine yardımcı oluyorlar. Bu seçimin erken olmasına falan gerek yok. Bu seçim tarihinde olmalı. Mayısta nisanda falan değil. Erdoğan bunu tek başına yapamıyor. Bunun için CHP ve İYİ Parti’nin desteğine ihtiyacı var. CHP ve İYİ Parti’de sırf Erdoğan mağdur olmasın diye hileye ortak olacaklarını açıkladılar. Bu nasıl bir siyaset anlayışı, bu nasıl bir muhalefet anlayışıdır. Biz Zafer Partisi olarak seçim kampanyasına başladık. Seçimlerin kendi tarihinde yapılmasını istiyoruz. Erdoğan’da bu seçimde aday olamaz diyoruz” dedi.

“BUNLAR MUHALEFET DEĞİL, ERDOĞAN’A PAYANDA”
Şu an için 745 bin mülteciye vatandaşlık verildiğini söyleyen Özdağ; “Bütün bunlar olurken, diğer taraftan bütün il binalarımıza pankartta astık. Suriyelilere, Afganlara, Libyalılara, Mısırlılara, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Iraklılara ve İranlılara vatandaşlık verilerek, şu ana kadar teşrif edilen 745 Bin kişiye verilmiş vatandaşlık. Seçmen ithali ile Erdoğan’ın seçilmesine çalışılıyor. Böyle bir şey demokrasi tarihinde hiç olmadı. Seçmen ithali. Türklerden kaybettikleri oyları, Suriyeliler ile Afganlardan karşılamaya çalışıyorlar. Bu da kabul edilebilir değil, bu konuda da çakma muhalefetin, iktidarın elini kolaylaştıracak şekilde davrandığını ve bizim tüm ısrarlarımıza rağmen konuyu gündeme getirmediğini görüyoruz. Bu noktada da Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve İyi Parti seçmenlerinin partilerine baskı yapmaları gerektiğini ya da o partiyi bırakarak Zafer Partisi çatısı altına gelmeleri gerektiğini söylüyorum. Seçmen ithal ediliyor ve susuyorlar. İstanbul’da 2019 seçimlerinde 10 milyon seçmen vardı, İmamoğlu 13 bin oy farkla kazandı. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki yok canım o kadar seçmen yoktu. Ne kadar, 166 bin. İnanılır gibi değil. Sayın Kılıçdaroğlu senin için bu rakamların kaç olması gerekiyor önem vermen için. Hani bir fıkra var. Matematikçiye sormuşlar iki kere iki kaç eder diye, dört demiş. Fizikçiye sormuşlar, dört nokta sıfır. Jeologa sormuşlar, iki kere iki kaç eder, size kaç lazım demiş. Evet Kemal Bey sana kaç lazım. Kaç olunca ayağa kalkacaksın. Ne zaman olmaz diyeceksin. 1 milyon mu yoksa iki milyon mu. Böyle bir muhalefet olursa Erdoğan yirmi yıl değil kırk yıl iktidar da kalır. Seçimlere giderken Erdoğan’ın en büyük sıkıntısı bir taraftan sığınmacılar, öbür taraftan ekonomik kriz. Bunların hiç birisini çözemiyor. Bunların baskısı altında ezilirken çözülmüş bir başörtüsü sorununu gündeme getirdi. Erdoğan bile şaşırdı ya böyle gollük pas atılır mı diye. Şimdi bize yahu bunlar neden muhalefeti eleştiriyor deniliyor. Bunlar muhalefet değil. Muhalefet olsa eleştirmeyiz. Bunlar çakma muhalefet” diye konuştu.

“ERDOĞAN’DAN SONRA EN İYİ AKP’Lİ KILIÇDAROĞLU”
Sansür yasası hakkında da konuşan Özdağ; “Sansür yasası geldi. Yasa sırasında Kılıçdaroğlu Amerika’ya gitti. Şimdi İngiltere’ye gidiyor. Hangi maddenin sansürün ana kaynağını oluşturduğundan haberdar değil. Engin bey kaçıncı maddeydi o diyor. O da oradan bağırıyor 29 diye. Özetle Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’dan sonra en iyi AK Partilidir. Merak ediyorum sadece ne zaman rozet takacak kendisi” ifadelerini kullandı.

 

 

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.