28°
Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde esnaflık yapan marangozun iş yeri adeta müze gibi. Dedesinden kalan bir geleneği sürdüren Mustafa Eriş, bir dönem insanların kullandığı eski eşyaları toplayıp işyerinde sergiliyor. Eşyalar arasında Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait objeler, görenleri tarihte yolculuğa çıkarıyor.
Yeşilhisar ilçesine bağlı Karacabey Mahallesi’nde yaşayan ve 30 yıldır mobilya üretimi yapan Mustafa Eriş (49), işyerini eskiyle yeninin buluştuğu bir mekan haline getirmiş. Dedesinden kalan mirası sürdüren Eriş, nerede eski bir eşya görse koleksiyonuna katmak için harekete geçiyor.
Bugüne kadar, sayısız tarihi objeyi toplamış. Bunlar arasında, eski radyolar, Osmanlı döneminden kalma 120 yıllık karabarut tüfeği, Selçuklu dönemi terazisi, bakraç, ibrik takımları, fildişi kaplamalı Sürmene bıçakları, yine Osmanlı dönemi çobanların dağda koyun otlatırken kendilerini korumak için yanlarında bulundurdukları ‘çoban piștonu’ denilen tabancalar ve bunların kurşun kalıpları bulunuyor. Ayrıca koleksiyonda, kav çakmağı, eski paralar, ahşap desenli ‘iğ’ adı verilen nakışlı kirmenler, kahve değirmenleri, sini altı rahleler ve özellikle 100 yıllık Osmanlı tapu senedi de dikkat çeken eserler arasında.
Yaklaşık 20 yıldır eski ve tarihi değeri olan eşyaları topladığını anlatan Mustafa Eriş, bunun kendisinde tutku haline geldiğini söyledi. Her birinin manevi değeri olduğunu vurgulayan Eriş, “Eski eşyaları toplamak dedemden bana miras kaldı. Topladığım eski eşyaları işyerimde sergiliyorum. Gelen müşterilerim de bunları ilgiyle inceliyor. Bazıları ise evlerindeki tarihi eşyayı yeni neslin görmesi için bana getiriyor. Burada bulunan eşyaların hepsi benim için paha biçilmez değerde. Maddi değerleri hiç önemli değil” diye konuştu. İşyerinde adeta müze kuran Mustafa Eriş, tarihe önem veren herkesin, bir dönem insanların kullandığı bu eşyaları gelip görebileceğini de sözlerine ekledi.
